Aramızdaki Uzaylı

Finans tarihinde ismi olup cismi olmayan kahramanların başında gelen “Satoshi Nakomoto” nun adını, pandemi esnasında trendi yükselen kripto para dünyası ile birlikte neredeyse duymayan kalmadı.

“Satoshi” nin ününün aksine, 300 milyar dolarlık piyasa hacmi ile, ikinci sırada gelen ünlü kripto para birimi “Ethereum” un mucidi “Vitalik BUTERIN” ise, “Satoshi” ye nazaran bir o kadar gölgede kalmayı başardı.

“Aramızdaki uzaylı” lakabını hak edecek derecede vasıflara sahip olan “Vitalik BUTERIN” henüz 19 yaşında iken (2013), dünya üzerinde ortaya koyacağı teknolojinin anayasasını yayınlayarak, 1 sene sonrasında (2014) bu proje için 17 milyon USD toplamayı başarmış, kurmuş olduğu sistemin yakıtı niteliğinde olan “ETHER” i bitcoin’ in ardından en büyük ikinci kripto para birimi haline getirmiştir.

İlerleyen zamanlarda tüm insanlık kripto paralar ve blok zincirin nimetlerinden faydalanırken, “herşey onunla başladı….” şeklinde konuşacaklarına adım gibi emin olduğum bu “dahi”, hayatımıza kattığı “akıllı kontratlar” (smart contracts) terimi sayesinde, ortaya koyduğu “ethereum ağı“ ve “ether kripto para birimini”, “bitcoin” ve “bitcoin ağından” çok farklı bir yerde konumlandırmakla kalmayıp, yakın bir gelecekte şimdi kullandığımız internetin yerini alacak ve merkeziyetsiz internet şeklinde tanımlayabileceğimiz “Web 3.0”ı da konsept olarak ortaya koymuştur.

“ETHEREUM AGI” sayesinde, herkesin kendi evinde veya ofisinde kullandığı bilgisayarlar aracılığı ile dünya üzerinde, bir merkeze bağlı olmayan, “bütünleşik dev bir bilgisayar” oluşturmayı amaçlayan Vitalik, belki de kainatı oluşturan ayrı ayrı yapı taşlarının “tüme varımını” ve kainattaki birbirine bağlı her bir enerji sayesinde “BİR” in, yani ana gücün oluştuğunu modelleyerek, meydana getirmişti ETHEREUM ağını.

2009 yılında hayatımıza giren blok zincir; kişiler arasında para transferini mümkün kılarak, her yapılan işlemin kendi üzerinde kaydını sağlarken; “Madem para merkeziyetsizleşti, bende blok zincir üzerinde diğer tüm ŞEY leri merkeziyetsizleştirebilirim diyen Vitalik BUTERIN’ e, bambaşka bir ilham vermişti.

Peki neydi diğer tüm ŞEY’ lerden kastı Vitalik’in?

“A” şahsının “B” şahsına gönderdiği “bitcoin”, blok zincir üzerinde şifrelenmiş bir şekilde kaydediliyor ve işlem iki kişi arasında gerçekleşip tamamlanıyorken; aynı ağ üzerinde, bir kimlik bilgisinin veya taşınmaz mülke ait olan bir tapu kaydının ya da bir araba ruhsatının, üçüncü kişiler veya kurumlar üzerindeki kayıtları, iki kişiyi ilgilendiren basit bir “bitcoin” transferinden çok daha farklı özellikler taşıması gerekmez miydi?

Bildiğimiz üzere, şahsımıza ait birçok “ŞEY”, bizim malımız olsa bile, tapu, polis, maliye, muhtar, noter gibi, çeşitli merkezi kurumların içerisinde tescili ve kaydı gerekmektedir.  Bu üçüncü şahıslar veya aracı kurumlar, “ŞEY” lerin bize ait olduğunu ispatlamak için vardır.

Peki malımızın merkeziyetsiz bir yapıda ispatını KİM, NASIL sağlayabilir?

İşte bu dahi çocuk, ortaya koyduğu “ethereum ağı” ve “akıllı kontratlar” sayesinde, dünya üzerindeki “yediemin” lik müessesesini ortadan kaldıracak bir sistem sokmuştur gündelik hayatımıza.

Peki bu sistemin kripto para eko sistemi veya “alt coin” (bitcoin’ e alternatif her kripto para) olarak adlandırdığımız diğer kripto paralar ile ne gibi bir ilgisi olabilir? Madem Ethereum da bu işleri yapıyor, peki diğer “alt coin” ler neden varlar veya neye hizmet ediyorlar?

Tüm bu sorularımızın cevaplarını, takip eden yazılarım içerisinde Siz değerli okuyucularım ile teker teker paylaşacağım.