• YARIM ALTIN
    4.487,00
    % 2,90
  • AMERIKAN DOLARI
    20,0115
    % 0,19
  • € EURO
    21,3833
    % -0,24
  • £ POUND
    24,9742
    % 0,83
  • ¥ YUAN
    2,8330
    % 0,40
  • РУБ RUBLE
    0,2528
    % 1,50
  • /TL
    %
  • BIST 100
    4.580,67
    % 3,45

Jackson Hole’den kalanlar…

Jackson Hole’den kalanlar…

Küresel ekonomiyi takip eden ve özellikle para politikaları ile ilgilenen herkesin merakla beklediği Jackson Hole toplantıları bitti. Bir önceki yazımda Jackson Hole toplantıları hakkında bilgi vermiş ve bu toplantıdan ne umduğumuzu belirtmiştim. Bugün de toplantıdan sonrasına kısa bir göz atalım.

2008 Krizi’nden çıkarılan dersler

2008 Küresel Finansal Krizi’nin ardından FED yine genişlemeci para politikası uygulamıştı. Öyle ki FED’İn bilançosu 440 milyar dolardan 4,4 trilyon dolara kadar yükselmişti. Sonrasında yaşananları biliyorsunuz ancak yine de tek bir kelime ile özetlersek “belirsizlik” diyebiliriz. Zira dönemin FED Başkanı olan Bernanke, varlık alımlarının azaltılacağından ve sonrasında ise varlık alımları tamamen bitirdikten sonra faiz artışının olacağından bahsetmişti. Ancak konuşması o kadar muallak ifadelerle doluydu ki piyasalara yaklaşık 3 yıl boyunca belirsizlik hâkim oldu. Ta ki kendisinden sonraki FED Başkanı Yellen 16 Aralık 2015’te ilk faiz artışını yapana kadar.

Bugün baktığımızda FED’in önceki iletişim sorununun aksine daha derli toplu olduğunu ve özellikle Başkan Powell’ın Jackson Hole’de verdiği mesajların daha net olduğunu söyleyebiliriz. Bana kalırsa FED bu kez geçmişten oldukça önemli bir ders çıkarmış durumda.

Powell’ın konuşmasından akılda kalanlar

Başkan Powell’ın Jackson Hole’deki konuşması gerçekten oldukça iyi hazırlanmış bir yönlendirme içeriyordu. Elbette içinde bulunduğumuz duruma ilişkin tespitleri de tarihe geçecek cinsten. Örneğin Powell’ın “Güçlü politika desteği, tarihi olarak pek çok açıdan anormal olan güçlü ancak eşit olmayan bir toparlanmayı ateşledi.” ifadesi pandemi döneminde uygulanan politikaların sonucunu özetleyecek yegane cümle olabilir.

Öte yandan Powell, “Bir gerileme dönemindeki tipik kalıpların tersine bir şekilde, kişisel gelirler azalmak yerine arttı ve hanehalkları harcamalarını hizmetler sektörü yerine büyük ölçüde mamul mallara kaydırdı.” diyerek pandemi döneminde değişen insan davranışlarına da vurgu yaptı. Bu durum oldukça önemli zira pandeminin başlarında uygulanan genişlemeci para ve maliye politikalarının uzun süre etkinsiz olmasının temel nedeni buydu.

Bununla birlikte Powell’ın pandeminin halen ekonomik aktiviteyi tehdit etmeye devam ettiğini belirtmesi de önemliydi. Powell konuşmasında bu konuyu şu cümlelerle ifade etti: “İşgücü piyasası koşullarında iyileşme var ancak çalkantılı ve pandemi sadece sağlığı ve yaşamı değil aynı zamanda ekonomik aktiviteyi de tehdit etmeye devam ediyor.

Powell güvercin mi, şahin mi?

Bana kalırsa ikisi de değil. Powell, böylesi bir pandemi ortamında yapması gerekeni yapıyor. Yani Powell “sorumlu” davranıyor. Çünkü alacağı kararlar sadece ABD’yi değil tüm dünyayı etkiliyor. Elbette yeni veri geldikçe ekonomiye ve para politikalarına bakışta farklılıklar olması mümkün. Ancak içinden geçtiğimiz bu dönemdeki sorunun kaynağı ekonominin kendi dinamiklerinden değil ekonomiye etki eden ekonomi dışı bir faktörden kaynaklanıyor. Zira pandemi devam ediyor. Hatta “Delta plus” gibi virüsün yeni varyantlarının dört gözle beklediğimiz aşıların etkinliğini bile azaltması mümkün. Bu halde para ve maliye politikalarını pandemi dönemine has koşulları göz önüne alarak belirlemek gerekiyor. Gördüğümüz kadarıyla Powell da bunu yapıyor.