Gündem çok yoğun. Her gün sıradışı gelişmeler yaşanıyor. Bu durum sadece bizde değil tüm dünyada geçerli.
Kimi zaman doğal afetler, kimi zaman çatışmalar ve bazen de iç ve dış siyasette umulmadık herkesi şok eden gelişmeler.
Ardarda o kadar sık aralıklarla büyük gelişmeler yaşanıyor ki bazen bir gün önce, üzerinde durduğumuz konuları adeta unutuveriyoruz.
İşler böyle gidiyor sanırken halbuki sizin aleyhinize faaliyet gösteren güçler ise dikkatini dağıtmadan sizinle ilgili konularda perde arkası kirli faaliyetine devam ediyor.
O nedenle de Ankara’da devletin ilgili birimleri sürekli olarak sorumlu oldukları konularda teyakkuz halinde ve yakından izleme modunda. İşte tam bizde de, Afganistan, Suriye, Irak, iç siyaset derken geçen gün gözden kaçmaması gereken bir gelişmeye tanıklık ettik.
Çünkü, Ankara’daki değerlendirmelere göre, Yunan Yönetimi, Kıbrıs Rumlarının da koordinasyonu ile yeni provokasyonlara girişebilir. Bu profesyonelce planan provokatif eksen Doğu Akdeniz’den Ege’ye oradan da Kıbrıs’a yönelebilir.
BİLGİLER NE DİYOR?
Gelen istihbari bilgiler şu noktalara işaret ediyor; önümüzdeki dönemde, Maraş’ın açılmasından, Türkiye’nin KKTC’deki etkisinin azaltılması, askerlerini çekmeye zorlanması ve Ada’da gizli servis faaliyeti ile Türk halkının arasına nifak sokmak dahil bazı kirli girişimlerle karşılaşabiliriz.
Bu nedenle, sürekli olarak sorun çıkarmaktan vazgeçmeyen ve artık bu nefretini ABD ve Avrupa Birliği üzerinden çeşitli manevralarla yönetmeye kalkan Atina’ya Ankara’dan bir dizi uyarı geldi.
Ancak bu kez diğerlerinden farklı ve bir bakıma manifesto özelliği taşıyordu.
SINIRDAN UYARI
Bu nedenle de, Türkiye, bizzat Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın ağzından ön alan, uyaran ve ileride sorun çıkması halinde ‘biz uyarmıştık’ denilebilecek derinlikte açıklamalar yaptı. Hem de bizzat Yunan sınırına tüm komuta heyeti ile gelerek.
TAM KADRO
Şimdi Hulusi Akar’ın kritik gezisine dönelim. Beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile Edirne’ye gelen Akar önce önce hudut tekmili aldı. Bölük Komutanı’na anlamlı bir şekilde Türk bayrağı emanet etti. Ardından, Akar dürbünle Yunanistan sınırını inceledi. Ve o açıklamaları yaptı;
YUNANİSTAN’A UYARI
‘Türkiye, Ege’deki sorunların uluslararası hukuka uygun, iyi komşuluk ilişkileri içinde, siyasi yol ve yöntemlerle, diyalog çerçevesinde çözümünden yanadır. İki ülke halkının refah içinde, zenginliklerden istifade ederek yaşamasını temenni ediyor, bunu amaçlıyoruz fakat bunu anlatmakta zorluk çekiyoruz. Yunanistan’ın yöneticilerinin görmesini bekliyoruz. Ama maalesef Yunanistan tarafından sürekli provokasyonlara, hukuk dışı saldırgan eylem ve söylemlere muhatap oluyoruz.
Türkiye’ye karşı devamlı olarak tehdit dili kullanıyorlar. Ege’nin sanki tek sahibi onlarmış gibi taleplerde bulunuyor, bütün adaları silahlandırma çabasına giriyorlar. Uluslararası hukuka aykırı eylem ve söylemlerini göz ardı ederek sürekli olarak Türkiye’yi suçlayıcı açıklamalarda, provokasyon içinde bulunuyorlar.”
SİNSİ TAKTİK
‘Yunanistan’ın talepleri gerçeklikten uzaktır. Bunun kimseye yoktur, kuzu postuna bürünmüş olsalar dahi bu şekliyle bir yere varamayacaklarını Yunan siyasilerin ve askerlerin anlamasını sabırla bekliyoruz. Kendilerine birtakım roller biçip tamamen yalana dayalı iddialarla huzuru, ahengi bozuyorlar. Yunan siyasetçilerin ve askerlerin bu samimiyetsizliği, buradaki problemlerin temel kaynağı olarak karşımıza çıkıyor.’
ANLAŞMALAR İHLAL EDİLİYOR
Egemenliği Anlaşmalarla Yunanistan’a Devredilmemiş Ada, Adacık ve Kayalıklar (EGEAYDAK) krizine de değinen Akar, şu detayları verdı:
‘Lozan ve Paris antlaşmaları var. Bunlar çerçevesinde yapmamız gerekenler var. Bazı adaların silahlandırılmaması, askersizleştirilmesi lazım. Bunlar çok açık şekilde anlaşmalarda mevcut olmasına rağmen Yunan komşularımız anlaşılmaz bir şekilde sürekli olarak anlaşmaları ihlal etmek için ellerinden gayreti gösteriyor, huzuru, istikrarı bozuyorlar.’
16 ADADA ALARMDAYIZ
‘Anlaşmalarda 23 ada açıkça söylenmesine rağmen bunların 16’sını Atina silahlandırıyor ve bunu hukuka uygun olarak görüyorlar. Bunu kabul etmek mümkün değil. Bu adalar niçin ve kime karşı silahlandırılıyor? Ege’de uluslararası suların yüzde 48’den yüzde 20’ye düşürmek, Ege’nin yüzde 70’inden fazlasına sahip olmak’ isteyen bu duruş gerçekten son derece muhteris, tehlikeli bir yaklaşım.
TÜRKİYE ADIM ATTIRMAZ
Dünyanın hiçbir yerinde ne bugün ne tarihte herhangi bir adanın kara suları 6, hava sahası 10 mil olması vaki değil.
Böyle bir şey yok ama Yunan komşularımız bunu iddia ediyorlar. Eşi benzeri olmayan iddialarla hem deniz hem hava sahalarının tamamına sahip çıkma iddiasıyla Türkiye’yi sınırlamak, tüm hareketlerini tehdit etmek için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar.
Fakat bu şekilde bir yere varılamayacağını da tarih göstermiştir, onu da gayet açık şekilde görmeleri lazımdır. Hiçbir şekilde hakkımızı, hukukumuzu çiğnetmeyeceğimizi, gasbettirmeyeceğimizi bilmelerini istiyoruz.
Barışçı olduğunu iddia eden Yunanistan, Ege Denizi’nin uluslararası sularında teknik, bilimsel araştırma yapan gemileri, sadece eğitim görevini icra eden uçaklarımızı dahi taciz ediyor. Bu yaptıklarını saldırgan bir eylem olarak görmeden Türkiye’yi suçlamakta ısrar ediyorlar.
TAKINTILARI
KKTC’de tamamen barışçıl ve insani amaçlarla kullandığımız İHA’yı dahi tehdit olarak göstermekten kaçınmıyorlar.
ABD VE AB’Yİ KULLANIYORLAR
Ayrıca Yunan komşularımızın yaptığı ahlaki olmayan, iyi komşuluk ilişkilerine yakışmayan olaylardan biri de iki ülke arasındaki sorunları Türkiye-ABD, Türkiye-AB sorunu gibi göstermeye çalışmaktır. Bu şekilde şımarık davranarak ABD’yi, AB’yi arkalarına alacaklarını ve böylece Türkiye’ye karşı galebe çalabileceklerini düşünüyorlar.
BEYHUDE ÇABALAR
Çok yanlış. Bu yanlıştan dönmelerini bekliyoruz. Yunanistan’ın yayılmacı tutum ve yaklaşımlar ve provokatif davranışlarla bir yere varamayacağını, bu politikaların matematikten, akıldan, izandan uzak olduğunu, boş hayal peşinde koşmaktan başka bir anlama gelmediğini görmesi lazım.
SİLAHLANMA YARIŞI
Bir tarafta silahlanma yarışına giriyor, büyük paralar ayırmaya çalışıyorlar diğer taraftan da ciddi borç içinde olduklarını ifade ediyorlar. Yapılan yanlışların bedelini Yunan halkı ödüyor, onların refahı, geleceği ipotek altına alınıyor.
NET UYARI
Hiçbir zaman şunu unutmasınlar, Türkiye, hiç kimseye tehdit değildir, güçlü, güvenilir, etkin bir müttefiktir. Bunu herkesin kafasına sokması lazım. Bütün bu iyi niyetimize rağmen herhangi bir şekilde bir oldubittiye izin vermeyeceğimizi, herhangi bir şeklide ne kendimizin ne de Kıbrıslı kardeşlerimizin haklarını çiğnetmeyeceğimizi de herkesin bilmesi lazım.
EGE KARGAŞASI
Biz Suriye’nin kuzeyinde 5, ülkemizde 4 milyon mültecinin güvenliğini sağlamak, onların insani ihtiyaçlarını sağlamak bakımından büyük bir fedakarlık gösterirken 3-5 kişinin gelmesine karşı Yunanistan’ın aldığı insanlık dışı tedbirleri gerçekten kabul etmek mümkün değil. Bu, hem hukuka hem insanlığa aykırı. Bu konular da zaten AİHM’e taşındı.
Yunanistan yıllardır aralarında FETÖ mensuplarının da bulunduğu birçok teröriste sahip çıkıyor. Hal böyleyken bunları yapan Yunanistan’ın yöneticilerinin terörizmin, dini fanatikliğin ve kökten dinciliğin yayılmasından şikayet eder görünmeleri hiç inandırıcı ve ahlaki değildir. Bu, gerçekleri yansıtmayan oldukça ikiyüzlü bir tutumdur.
KIBRIS’TA GERİYE DÖNÜŞ YOK
Kıbrıs’a barışın gelmesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bizim çözümümüz egemen, eşit, bağımsız iki devlet. Bu konuda artık geriye dönüş yok.’
Evet açıklamalar böyle.
Malum; Türkiye için Yunanistan büyük sorun görülmese de, Atina siyasetinde, Türkiye, KKTC ve Türk düşmanlığı üzerinden paranoyak yaklaşımlar daima prim yapar ve kamuoyu yaratır.
BİLİNEN TAKTİK
Yunanistan’ın yapmaktan vazgeçmediği şeylerden bir tanesi de krizi önce Ege ve Doğu Akdeniz’de başlatıp ardından bunu Kıbrıs’a doğru yöneltmektir. Yani bir meseleyi bahane edip ardından aslında ‘Türkiye Kıbrıs’ta neler yapmaktadır, KKTC’de neler yapmaktadır’ diyerek algıları bir başka noktaya doğru çekmektir.
İşte Ankara’nın uyarılarının perde arkasında bu taktiklerin de önünü almak var.
Belli ki Türkiye Yunanistan’a her konuda uyarılarını net olarak kayda geçmiş ve anladığımız elindeki bilgilere göre Atina yakında yeni provokatif adımlara girişebilir.
Sürpriz olur mu? Atina yine şaşırtmaz ama bekleyelim görelim.
Ama şunu unutmasınlar; KKTC ve Türkiye karşılıklı olarak birbiri için vazgeçilmezdir.