Bir süreden bu yana konut kiraları ve konut satış fiyatlarının artışından yakınıyoruz. Elbette özellikle küresel enflasyonist baskının etkilerinin ülkemizde de yoğun hissedildiği bir dönemde bu konu göz ardı edilemeyecek boyutta. Diğer yandan konut arzını kısa sürede artırmak ise mümkün değil. Zira inşaat yapım teknolojilerinin bugünkü durumuna ek olarak sürece ilişkin mevzuattaki zorunlulukları yerine getirmek belirli bir zaman alıyor. Özetle içinde bulunduğumuz durumun hafifletilebilmesi için konut arzının artmasını beklemek kalıcı tahribata neden olabilir. Bu ara dönemdeki tedbirlerin ne olacağı konusunda fikir yürütmek mümkün ancak bugün benim esas anlatmak istediğim konu daha başka.
Hatırlayacağınız üzere bir dönem Türkiye’nin büyüme rakamları açıklandığında “Türkiye inşaatla büyüyor!” yorumu sıkça yapılırdı. Elbette büyüme rakamlarının içinde inşaat sektörünün payının yüksek olması nedeni ile gündeme gelen bu yorumlar normaldi. Oysa bir zaman sonra bu tespitler yorumdan daha ziyade eleştiri ifadesi olmaya başladı. Hatta bu durum büyümenin kalitesi tartışmalarını da beraberinde getirdi. Bu yorumlara bir noktaya kadar katıldığımı ancak durumun tam da öyle olmadığını ifade etmeliyim. Zira bugün görüyoruz ki sadece rakamlara bakarak “İnşaatla büyüyoruz azizim!” cinsinden eleştirilerle inşaat sektörünün önemine haksızlık edilmiş. Bugün yaşanan kira artışlarının önemli bir kısmının konut arzındaki azalmadan kaynaklandığını göz önüne aldığımızda konut sektörünü canlandıracak bazı adımların şimdiden atılmaya başlanması gerektiği aşikar.
Her ne kadar yavaş yavaş yaşlanıyor olsa da Türkiye halen genç bir nüfusa sahip ve gün geçtikçe konut ihtiyacı artıyor. Bu artan ihtiyacı karşılamak için her yıl üretilmesi gereken konutun pandemi döneminde üretilememiş olması ve sıkı para politikasının etkisi ile artan konut kredisi maliyetleri birleşince bugünkü durum ortaya çıkıyor. Elbette pandemi dönemine has koşulların tetiklediği inşaat girdi maliyetlerindeki artışların da etkisini göz ardı edemeyiz. Ancak sebebi ne olursa olsun temel problem konut arzının talepteki hıza cevap verememesi.
Sizi rakamlara boğmak istemediğim için sadeleştirerek kaleme aldığım bu yazıyı verilerle de desteklemek mümkün elbette. Ancak şunu unutmayalım, bir yandan “Türkiye inşaatla büyüyor” deyip diğer yandan da konut sektörünün yavaşlaması kaynaklı artan fiyatları eleştirmek yerine bu tarz tartışmaları daha teknik ve akılcı bir düzlemde ele almakta fayda var.