Türkiye’de bugün otomobillerin vergisiz fiyatları Avrupa’nın çok altında. Ama iş ÖTV ve KDV eklendiğinde, yani verginin vergisi alındığında dünyanın açık ara en pahalı otomobillerine biniyoruz. Yani Türkiye’de otomobiller ucuz, vergiler pahalı.
PANDEMİ döneminde bir kez daha gördük ki, otomotiv sektörü bugün Türkiye ekonomisinin tartışmasız lokomotifi, durmayan dinamosu…
Sanayi üretimi, ihracat, istihdam, iç pazar ve yatırımlarda resmen tek başına ülkeyi ayakta tutuyor. Zaten bunun sonucu olarak en büyük sanayi kuruluşları listesinin ilk 10’unda da çoğunlukla hep otomotiv şirketlerini görüyoruz.

‘SUYUNDAN DA KOY’ DURUMU
İşte böylesine önemli bir sektör daha fazla desteği ve teşviki hak ederken adeta ‘Suyundan da koy’ yaklaşımıyla ÖTV, KDV, MTV gibi birçok vergiyle sınanıyor. Alım gücü düşen halk, otomobil sahibi olmak için dünyadaki en yüksek vergileri ödüyor. Kurlara bağlı otomobil fiyatları artıkça kazanan hep kasa yani hükümet oluyor. Çünkü araç fiyatlarında yaşanan artış otomatik olarak ÖTV gelirlerini de artırıyor.
Düşünün bu yılın ilk 5 ayında otomotiv pazarı yüzde 72 büyürken, hükümetin otomotiv sektöründen tahsil ettiği ÖTV geliri tam yüzde 210 artarak 24.3 milyar TL’yi aştı. Mayıs 2020’de hükümetin araç başı ortalama tahsilatı 43 bin TL iken, Mayıs 2021’de bu tutar 74 bin 133 TL’ye çıktı.
FİYATLAR AVRUPA’DAN UCUZ
Aslında bugün Türkiye’de satılan otomobillerin vergisiz çıplak fiyatları yani matrahları Avrupa’nın çok altında. Bazı modeller Avrupa ile kıyaslandığında yüzde 25’i bulan düşük fiyatlara sahip. Çünkü aynı fiyatla ithal edildiği zaman yüksek vergilerle ve alım gücüyle satılma şansları yok. O yüzden Türkiye’ye özel bir fiyat ayarlaması, desteği hep yapılıyor. Ama bu durum Avrupa’da işler iyiyken, Türkiye’nin öncelikli pazar olmamasını sağlıyor. Neden büyük kâr elde ettikleri ülkeler varken, kârsız bir ülkeye satış yapsınlar ki.
Yani baktığımızda bugün otomobillerin vergisiz fiyatları Avrupa’nın çok altında. Ama iş ÖTV ve KDV eklendiğinde, yani verginin vergisi alındığında dünyanın açık ara en pahalı otomobillerine biniyoruz. Alım gücümüzün dünyanın son sıralarında olduğu düşünülürse, ağlanacak halimiz ortada. Sonuç olarak ‘Türkiye’de otomobiller ucuz, vergiler çok pahalı’ tespiti bu durumumuz çok net antalıyor.

Fiyatlarda her ay gizli ÖTV zammı
TÜRKİYE’de vatandaşın kafasını karıştıran matraha (vergisiz fiyat) dayalı kademeli ÖTV sistemine Maliye Bakanlığı Kasım 2016’da geçti. Bu sisteme göre şu anda 1.6 litre ve altı motora sahip araçlardaki ÖTV oranları yüzde 45, 50 ve 80 olarak 3 dilimde yer alıyor. Matrah fiyatı 84.999 TL’ye kadar yüzde 45, 85.000 ila 129.999 TL’ye kadar %50, 130 bin TL ve üzerinde ise ÖTV yüzde 80 olarak uygulanıyor. Kurlardaki artışa bağlı olarak otomobil fiyatlarının yükselmesi, ÖTV dilimlerinin değişmesine yol açarken bu da gizli zam olarak tüketiciye yansıyor. Örnek olarak matrah fiyatı 120 bin TL olan bir otomobilin yüzde 50 ÖTV ve yüzde 18 KDV ile anahtar teslimdeki fiyatı 212 bin 400 TL olurken, matrah fiyatı 10 bin TL artışla 130 bin TL olan bir otomobilin nihai fiyatı yüzde 80 ÖTV’ dilimine girerek bir anda 276 bin 120 TL’ye ulaşıyor. Yani 10 bin TL’lik kur artışı vergiler eklendiğinde 63 bin 720 TL’lik fark yaratıyor.