Pandemi Döneminde Kurumsallaşma Çalışmalarını Durdursak mı?

Cevabı Milyon dolarlık bir soru mu? Ve özellikle iş dünyasında kime sorduğunuza bağlı olarak, kendilerince cevabı:  “Sebepleri ile açıkladığın da, sizinle; evet sizinle hem fikirim” diyebileceğiniz bir soru gibi durmakta.  Ancak gerçekte böyle mi?

Kurumsallık, şirketlerin dünya şirketi, ulusal uzun soluklu şirket olmalarında en önemli kavram. 2. jenerasyon da en iyi ihtimal 3. jenerasyonda kapanan işletmelerin, hepimizin etrafıında sürekli olduğunu gözlemliyoruz.  İş dünyamızda da kurumsal yönetim uygulamalarının farklılık yaratan etkilerini, firmalarda gözlemliyoruz.

Tanımına baktığınızda ise  “Kurumsal yönetişimin ana ilkeleri; etkililik, tutarlılık, şeffaflık, adil olmak, hesap verebilirlik, katılımcılık/yayılım ve sorumluluktur. Bu ilkeler ışığında kurumsal yönetişim, bir kurumun hedeflerine ulaşması ve en üstün performansı göstermesi açısından önem taşır”. Ya da “Kurumsallaşmanın temel amacı; kurum, kuruluş ve işletmelerin, patron, lider yönetici ve önemli personele bağımlı olmadan faaliyetlerini sağlıklı bir şekilde yürütebilmeleri ve geliştirebilmeleridir.” Gibi tanımlamalarla karşılaşırsınız.

Sonuçta kurumsal yönetim özet olarak, iç kontrol sistemlerinin mükemmel kurulması ile hesap veren profesyonel bir kadro tarafından şeffaf yönetim şekli.

Güncel “Kurumsal Yönetim ve Covid” yorumlarına baktığınız da finansal piyasaların kaynaklarını uzun dönemli kredi haline çevirmesi, ve  özellikle şirket sahipliği, çevre, sosyal ve kurumsal risk yönetimi, dijitalleşme, denetim kalitesi, ve borç veren hakları ortaya konmakta. Halen covid piyasa etkisi ile kurumsal yönetim ilişkilendirme konusu akademik çevreler dahil piyasalar tarafından tartışılmakta.

Öncelikle finansal kurumların yönetim şeklinin kurumsal olduğu ve ana karar vericilerin profesyonel yöneticiler olduğunu belirtmek lazım.

Şirketlerdeki profesyonel kadrolar tarafından hazırlanan raporlar (güncel ve tahminler) ile bankalara başvuruda bulunan firmalar, gerçekçilik ve güvenirlik açısından, “patron beklentisi ve öngörüleri” ile finansal kurumların karşısına oturan firmalardan çok daha avantajlı. Planları gerçekleştirme konusunda da çok daha güven vermekte, ve temel kurguları oldukça gerçekçi olmakta. Özellikle gerçekçi risk analiz (evet covid üstüne bir de risk analizi yapılmalı)  konusuna hakim şirketler, finansal kurumlar tarafından “kredilerin yeniden yapılanması” konusunda çok daha avantajlı olarak masaya oturmakta.

Kurumsal yönetim konusunda çalışmaya başlamış ve uygulamada belirli bir noktaya gelmiş firmalar çalışmalarını aslında, bu tip (hiç beklenmedik kriz dönemlerinde) krizlerde hızlandırırlarsa, “krizler kendi fırsatlarını doğurur” sözünü de gerçekleştirme olasılığını ortaya çıkarırlar.

Pandemi bize şunu gösterdi ki hiçbir sektör veya firma bu tip bir risk yönetimi analizi yapıp, gayet hazır şekilde pandemi ortamına girmedi. Kur oynamaları risk analizlerinde sürekli yer alırken artık yeni pandemi  ya da iklim değişikliği sektöre ve ekonomiye etkileri gibi konular da risk analizlerine dahil edilecektir.

Pandemi ortamının çok kısa sürede bitmeyeceği kesinleşti. Ve 2020 den itibaren bu etkinin ekonomiler üstünde etkisi oldukça uzun zaman süreceği kesin.

Firma sahiplerinin kurumsallaşma çalışmalarını, bir masraf kaleminden daha çok şirketlerine uzun dönemli en iyi yatırım olarak görmelerinin aslında tam zamanı. Özellikle finansal kurumlar ile kredilerini yeniden yapılandırırken…

Özellikle firma sahiplerine tavsiyemiz kurumsallaşma yolunda yapılan çalışmaları, (iç denetim raporlama esasları, vb. ) günlük çalışmaların da aktif kullanmaları, kısa ve uzun dönem stratejilerini bu yönde oluşturmaları. 

**Bu yazının içindekiler danışmanın tavsiyeleridir, önerileridir. Bu fikirlerin uygulanması sadece ilgili kurumun / kişinin vereceği bir karardır.

Önerilerin uygulanmasından danışman kişi kanuni açıdan hiç bir sorumluluk kabul etmez.

Danışmanca verilen tavsiyeler bilgisi dahilinde ki kanuni sınırlar içinde uygulanabilecek önerilerdir.

Şirketlerin kendilerine özellikli kanunlar çerçevesinde hareket ettiği, karar aldığı varsayılmaktadır.

Bu fikirlerin, yöntemlerin uygulanmasından doğacak herhangi bir zarar danışmanın mesuliyeti alanına girmez.**