Petrolün imdadına Şanghay ve İstanbul yetişti!

Öyle ki ülke liderlerinin katıldığı tüm toplantılarda bu konu gündeme geliyor. Daha geçen aylarda ABD Başkanı Biden, “Benzin fiyatlarını düşürmek için deliler gibi çalışacağım” demek zorunda kalmıştı.

Küresel ekonomide fiyatı en çok takip edilen emtiaların başında petrol geliyor. Petrol sadece bir enerji kaynağı değil aynı zamanda pek çok sektör için önemli bir hammadde kaynağı. Bu bakımdan petrol fiyatlarının seyri en önemli gündem maddelerinden birisi oluyor. Dahası fiyatlara ilişkin öngörülerde bulunmak da bir o kadar önemli hale geliyor.

Bu kapsamda her gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Geçen hafta sonuna da petrol fiyatlarını hızla yukarı itecek gelişmelerle girdik. İlki Saudi Aramco’nun petrol tesislerine yönelik füze saldırısıydı. İkincisi Karadeniz’den ticarileştirilen Kazak petrolünün arzında kısıntıya sebep olacak şekilde Novorosisk Limanı’nda fırtına sebepli oluşan tahribattı. Üçüncüsü de Karadeniz’de başıboş gezen mayınlar sebebiyle petrol tankerlerinin yaşayacağı risklerden dolayı sigorta şirketlerin gemileri sigortalamaması ya da primleri yüksek tutması.

Böyle olunca hafta başında petrol fiyatlarının varil başına 130 doların üstüne çıkabileceğini tahmin etmiştik. Ancak Şanghay’da artan Covid19 vakaları ile beraber 9 günlük tam kapanma ile talebin baskılanacağına ilişkin beklentiler dolayısıyla petrol fiyatlarında sert geri çekilme gördük.

Biz Çin’deki vakalar nedeniyle 9 günlük tam kapanmanın petrol fiyatları üzerindeki etkisini konuşurken bu kez İstanbul’dan gelen haberler fiyatları daha da aşağı çekti.

İstanbul’da yapılan Rusya-Ukrayna müzakerelerinden yapıcı mesajlar çıkmasının ardından petrolde fiyatlar gerileme kaydetti. Yapılan yüz yüze görüşmelerin ardından Rusya’nın Kiev ve Çernihiv’deki askeri operasyonlarını keseceğini açıklaması ve Ukrayna’nın da NATO üyeliği konusunda geri adım atmasının yarattığı olumlu hava ile beraber petrol fiyatları gün içerisinde %5 kadar düştü.

Diğer yandan petrol piyasasında Perşembe günü yapılacak olan OPEC+ toplantılarının sonuçlarını yakından takip ediyor olacağız. OPEC+ üyelerinin, Ukrayna krizi nedeniyle fiyatlardaki artışa ve tüketicilerin daha fazla arz talebine rağmen, Mayıs ayında petrol üretiminde ılımlı artışa gitme planlarına sadık kalacağı yönünde genel bir beklenti var.

Ancak petroldeki arz endişeleri orta ve uzun vadede devam ediyor. Kısa vadede OPEC+ ülkelerinin arzı artırmasının fiyatları aşağı çekeceği aşikar. Ancak orta ve uzun vadede bundan daha fazlasına ihtiyaç duyulacağı da bir gerçek. Çünkü hem pandemi dönemi hem de yeşil dönüşüm stratejileri fosil yakıtlara ilişkin yatırımları oldukça azalttığı için gelecek dönemlerde oluşacak yüksek talebe arzın aynı oranda karşılık vermesi mümkün görünmüyor.